Ara

Litre Çağı





Şu aralar asansörde damacanayı "pompalamak" moda...

Bu güncel olaydan sonra senelerdir evlerde damacanaya stilistlik yapan, onu nazlı kınalı kuzuları gibi giydiren, güneş görmemiş yerlerini bir tek sucusu için açan, damacanayı sanki görücüsünü bekler vaziyete sokan ama öz çocuklarına cinselliği tukaka edip kapı arkasındaki askılara asan anne-babalar, ev içi eğitim süreçlerini gözden geçirse nasıl olur?



Bir hikâye de benden...


Dün, kapı komşumuz garaj katından asansöre 3 tane büyük 19'luk damacanayla binmeye teşebbüs ederken burun buruna geldik. Suçüstü telaşı ve mahcupluğu kapladı yüzünü, hafiften bozardı, kem küm etti... Cânım damacanalara haşin davranıyordu kanımca, nezaketten yoksundu, garaj katının verdiği tekinlikten memnundu, fakat ortam gereği kırbaçtan yoksun kalınca başka yöntemler deniyordu: Kiminin arkasından tekmeleyerek sürüklüyor, kimisininse "başını tutarak" asansöre yerleştirmeye uğraşıyordu... Belki de damacana "hard" seviyordu...

Dayanamadım, bu grup fantezisinin ortam hazırlığına yardım etmek istedim. Taa -2'den 3'e çıkacaklar, vakit bol, aman Allahım, neler yaşanmayacaktı ki az sonra, düşünmesi bile yeter! Elimi "alttan daldırıp" birini asansöre kucaklamamla komşunun tepkisi bir oldu: "Dur ya, zahmet etme, 'ben hallederim'!" 'Ben' kısmı gayet vurgulu, 'hallederim'e şehvetli bir kapı aralayan, sanki 'nasıl' halledeceğini de öznesinin içine sıkıştıran, özneyi elçabukluğuyla niteleme sıfatına da dönüştürüveren bu tonlamanın karşısında, bahse konu "foursome" grubun önünde saygıyla eğildim... Aman yanlış anlaşılmasın, asansör kapısını kapatıp çiftleri (içeride gizli bi depo yaptırmadıysa şimdilik 2 çift) yalnız bıraktıktan sonra eğildim... Maazallah eğilip kalkarken bidonlarımızı kollamak lazım, bu aralar "hepimiz potansiyel birer damacanayız"!

İnsanın son olaylardan sonra asansöre binerken kendi vücuduna ve karşısındaki körpecik şaşallardan yürüyen su depolarına kadar bilumum ebatlardaki vatandaşlara "litre" hesabı üzerinden yaklaşması ilginç bir kıyaslama döneminin habercisi... Fit olmanın ölçütü yaş-"litre"-boy endeksinden geçiyor artık... Kilo, tarih oldu... Vücut Kitle İndeksinin (VKİ) ayarı şaştı, ezberi bozuldu...

Düşünsenize, asansörde sessizlik içinde yukarılara tırmandıkça yükselen adrenaliniz ve yıllardır düşlediğiniz o damacana 2 metrekarelik alanı sizinle birlikte "dolduruyor". Kimsecikler yok, siz ve o!... Ateş-barut ve hatta Mecnun-Leyla, tabii ki yeni trend "pompa ve damacana" yan yana durur mu hiç!.. Girdiği kabın şeklini almak sıvıların kuralıydı, pompayı da nihayet kendine benzetti...

Herkesin aklında bir "ideal" şişe, en azından damacana olmak ya da bulmak tutkusu "baş gösterdi"...

Tüm güncel malzemeye rağmen asansörde seks düşünmemek için kendini zorlayan bi kadın, en masum ihtimalle, bu yaz vereceği kilolardan sonra hangi damacanadan pet şişeye dönüşebileceğini aklında "tartmaya" koyuldu... Hem de tartının biriminin kilo değil, litre olduğu dönemler başlarken... Bir çağ kapanıyor, yenisi yüz görümlüğü istiyor mu ne: "Liter Age"...

Damacana olmak ya da bulmak, bütün mesele bu!...
Okay, 25 Temmuz



Aşağıda da malum mevzu hakkında Can Dündar'ın yazısı (Milliyet Pazar, 26 Temmuz), buyurunuz...


Damacanayla Seks

Kutsal Damacana”nın devam filmi geldi işte: “Mundar damacana...” Ama bu gerçek...
Haber Bursa’dan patladı: Çekirge ilçesindeki bir siteye su götüren Naci, sitenin asansöründe boş damacanaya tecavüz ederken yakalandı. 10 katlı sitenin asansöründeki güvenlik kamerası, 27 yaşındaki sucuyu 1 dakika boyunca boş damacanayı “pompalarken” görüntüledi.
Kayıtlar dikkatli incelendiğinde aynı sucunun aynı gün içinde iki kez su getirdiği, ikisinde de damacanaya musallat olduğu çıktı ortaya...
Durum hemen site yönetimine bildirildi. Naci savcılığa sevk edildi. Adli Tıp, “damacananın ruh sağlığının etkilenmediği”ne hükmetmiş olmalı ki, tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.

“Boş damacana ile almıyoruz birader!”
Naci, tombul damacanaların bütün gün kucağında bir o yana bir bu yana çalkalayıp durmasından etkilenmiş olmalı...
Türkiye burası; olabilir. İnsan bu sıcakta plastik bidonu bile “bir içim su” gibi görebilir. Onun terli bedenine sarılırken “Kıpraşma, sen de zevk alacaksın” diyebilir. Bir kamyon damacanayla kendini haremde hissedebilir.
Komplo teorisyenleri, bunun “rakip su şirketinin provokasyonu” olduğunu öne sürebilir. Eğlence yerlerinin asansör kapısındaki korumalar, bundan böyle gelen sucuları çevirip “Boş damacana ile almıyoruz birader” diyebilir. Yetkililer çıkıp “Çocuk damacananın ağzına bakmış, tahrik olmuş. Damacananla ilgilenmez, ağzını açık bırakırsan ya sucuya kaçar, ya bucuya” diye söylenebilir.

“Damacana Naci” Facebook’ta
Tabii “skandal” bir anda internete düştü. Daha tecavüz gecesinden başlayarak “Damacana Naci” adına Facebook’ta grup oluşturuldu. Haberin altındaki yorum sayfalarına, Ekşi Sözlük’e yorum yağdırıldı.
Hadisenin kendisini değil de, 1 dakikada bitmiş olmasını eleştirenler mi ararsınız... Olayı duyan damacananın babası Varil ile erkek kardeşi İbrik’in Naci’nin peşine düştüklerini söyleyip “Evlenirsen ceza almadan yırtarsın” diye akıl verenler mi... “Naci, bizim arabanın da egzozu tıkandı; bi bakabilir misin” diye tahrik edenler mi... Ayşe Arman’a damacana kılığında asansöre binmesini tavsiye edenler mi?
Yakında Naci’nin asansör kayıtları Youtube’a sızar da izlenme rekoru kırarsa şaşmayalım.

Bizim kostümlü damacana
Bir itirafta bulunayım: Yıllar önce “ışık gören su çürüyor” diye duymuş ve bizim mutfaktaki damacanaya benim eski kazaklardan birini giydirmiştik. Kazağın kollarını düğüm yapıp birleştirirken, sevimli dursun diye de damacananın boynuna bir maske yerleştirmiştik.
Asansörde tecavüz haberi çıktığından beri, eve su taşıyan arkadaşın her seferinde damacanayı soyup giydirirken neler hissettiğini ve bizim hakkımızda ne düşündüğünü çok merak ediyorum.
Şaka bir yana...
Durum vahim gibi görünse de bence seks cephesinde yeni bir şey yok: Aslında her seks shop’ta satılan ağzı pompalı plastik şişme kadınlarla kıyaslandığında damacananın sadece biraz daha topluca, kaba saba ve ucuz bir partner olduğu söylenebilir; o kadar...
Oysa biz ilkine “fantezi” diyoruz; diğerine “sapıklık”... Malzeme aynı malzeme, mantık aynı mantık... Ve tabii sorun aynı sorun:
Cinselliğin sinemada, televizyonda, reklamda hiç olmadığı kadar pompalandığı ama hayatta aynı oranda kısıtlandığı bir çağda kadınsız kalmanın bedeli...
Ekranda görünenle sokakta yaşanan arasındaki uçurumun derinliği... Bastırılmış şehvetin, kışkırtılmış erkekleri bidona mühür çözdürecek hale getirmesi...
Plastik kadınların, tarladaki sıpaların, asansördeki damacanaların, iktidar yarışına sokulan erkeklere “Bu gece olmaz, başım ağrıyor; niye sertleşmedin; erken geldin; geciktin” dememesi...
Cinsellik ailede, okulda, ekranda, sokakta, hayatın olağan ve zevkli bir parçası değil, girişi yasak bir ceza alanı olarak tutuldukça evimizde, asansörümüzde, mutfağımızda, “cenabet damacanalar” ve ondan olma gayrımeşru pet şişeler bulabiliriz.
Çare mi?
Çeşmeden içmek değil, yarayı deşmek...

1 yorum:

  1. http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1130982&Date=22.08.2009&b=Damacanaya%20tecavuz%20davasinda%20karar

    YanıtlaSil