Dede, evinin adresini tam çıkaramıyor; beş kelimeden fazlasını hatırlayamıyormuş. En güzeli aslında; beşten fazlasını hatırlayamıyorsan beşten azını akılda tutmak kuru kalabalıktır... Kelimeler beşten aşağı olursa adres tam tutmayacak, eve varamayacak. O da, artık ne kadar zaman olduysa, en son evden çıkarken hanımın arkasından seslendiğini hatırlıyor; sadece üç kelime: Çarliston biber al..! Dedenin hanımına cevabı hep aynı; ne de olsa beş kelimeden az: Ooooldu canım..!
Teknede herkesin tek adı var; dede, kendi adı da dahil hepsini hatırlasın diye kimse iki tane ad kullanmıyor... Malum, beş kelimeden fazlasını hatırlayamıyor... Hatta başlarda iki kişinin adı, dede ikisini de anımsasın diye, mahkemede değiştirilmiş, Hakkı olmuş(lar). Laf kalabalığına son verebilecek 'hastalık' tüm dünyayı kurtarabilir mi acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder