Ara

"Kan ve İnanç" : PKK ve Kürt Hareketi



Son zamanlarda, PKK tarihi ve ideolojisi üzerine okuduğum en "net" metinlerden biriydi. Gecikmiş bir okuma olduğu için, bitirdiğimde üzüldüm. Keşke daha önce okuyabilseydim... Dönemlendirmesi, eski militanlarla yaptığı görüşmeleri kitapta ustaca kullanması, akademik bilgiyle gazetecilik titizliğini ve analizini birleştirebilmesi yönünden övgüye değer bir çalışma... Çevirinin kalitesi ise apayrı bir övgüyü hakediyor. Su gibi akıyor. Yayınevi, kitabın altbaşlığını "PKK ve Kürt Hareketi" olarak tercih etmiş, iç kapağa da İngilizce özgün adını yazmış. Özgün altbaşlığı: "PKK ve Kürt Bağımsızlık Savaşımı" olarak çevrilebilir. Türkiye piyasasında şimşekleri üzerine çekmemek adına "haklı" bir çekinciyle adı yumuşatılmış.

Kitap, PKK ve özellikle Öcalan dogmatizmine dair eleştirilerini, eski militanların ifadeleri üzerinden yöneltiyor. Türkiye devletinin güvenlik-inkâr temelli Kürt sorunu algısına ise genellikle Kemalizmi eleştirerek yanıt aramaya çalışıyor. 12 Eylül darbeci zihniyeti ile Kemalizmin restorasyonu arasında kurduğu "otomatizm" pek tanıdık, ama artık tüketilmiş bir argüman. Eleştirirken, yeni şeyler de söylemek lazım. "Kemalizm-12 Eylül" eşleştirmesi, kitabın PKK hareketini anlatırken yakaladığı başarıyı ve detaycılığı, Kemalizm-Kürt sorunu bahsinde pek sürdüremediğine işaret sayılabilir.

Devleti eleştirdiği bazı paragraflar, Kürt sorununda devletin açmazlarını eleştirenlerin geliştirdiği "ezberler"den fazlasıyla etkilenmiş gibi. Marcus, Türkiye'deki karşılıklı ezberlerden keşke biraz sıyrılabilse, dışarıdan yazmanın verebileceği "özgürlük"ten yararlanabilseymiş...

Metnin en özgün tarafı, PKK militanlarını konuşturarak örgütün heterodoksisini dönemler halinde ortaya koyabilmesi ve bu görüşmeleri uluslararası değişmelerle bağlantılandırabilmesi... Örgüt üyeleri, bu kitapta konjonktür bağlamında konuşturuluyor. Aynı kitabı bir akademisyen yazsa, belki bu bağlantıyı çok daha muğlak/soğuk kurabilecekti. Marcus ise, gazeteciliğin "insani" boyutunu daha iyi kullanabilmiş. Soğuması beklenen gündem üzerinden "gecikmiş" bilgi üreten akademik  tercihten ziyade, insanları/örgüt üyelerini tek tek bulmuş ve onlara örgütün yapılanmasını konuşturmuş. Geçmişte benzer bir ayrım üzerinden gidebilen M.Ali Birand'ın "Apo ve PKK" adlı çalışmasının, bu kitapta en çok başvurulan kaynaklardan biri olması da tesadüf sayılmasa gerek... Bu ayrım üzerinde düşünmeye değer...


-arka kapaktan-

"2007'de ABD'de yayımlandığında büyük ilgi gören ve PKK konusunda bugüne dek yazılmış en nesnel ve kapsamlı çalışma olarak nitelenen Kan ve İnanç, Aliza Marcus'un yıllara dayanan emeğinin ürünü. PKK militanlarıyla görüşen ilk Batılı gazetecilerden biri olan Marcus, 1989'dan beri Güneydoğu'daki gelişmeler, Kürt sorunu ve PKK hareketi hakkında haberler yapmış, makaleler yazmış ve hatta bunlardan biri dolayısıyla yargılanmış bir isim. Marcus'un eski PKK üyeleri, bölge halkı ve süreci yakından takip eden politikacılar ve hukukçularla yaptığı röportajların yanı sıra, resmî kaynaklardan, dönemin komutanlarının yazdıkları metinlerden, köşe yazılarından ve gazete haberlerinden yararlanarak ortaya çıkardığı Kan ve İnanç, Türkiye'de yepyeni bir tartışma alanı açmaya aday bir kitap."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder