Ara

"sıfırlamak" gerek bazen...




yiğit okur'un yeni romanı "sıfırlamak",
işine sadık, veteran bir muhasebecinin,
'ani bir karar'la başlattığı emeklilik hayatındaki
bocalamalarını ve hamlamalarını anlatmış.

geride bıraktıklarına dair ne hatırası varsa
yırtıp attıkça, arşiv incelttikçe
geçmişini sıfırlayacağını sanan bir adamın
'açılış kaydı' sıkıntısı...

mizan'sız bi hayata alışmak için
bu kez işte değil, evde geçirilen ek mesailer...
alacak-borç kayıtlarının büyük fabrikayla değil, bakkalla sınırlı tutulduğu günlere merhaba demenin zorluğu...

sadece kendine hesap vermeye başlamanın,
patronsuzluğun ve yalnızlığın delici sessizliği...

az sıfırlı bi hayatla,
kimse için hesap yapmadan,
sadece kendine yönelmenin boğuculuğu, boşluğu...
özyönetim ütopyasının gerçekleşmesinin getirdiği büyük felaket...

okurken, kâh "kâtip bartleby"yi, "aylak adam"ı,
"anayurt oteli"nin zebercet'ini;
kâh oğuz atay'ın hikmet benol'unu ve albay hüsam'ını,
"masumiyet müzesi"nin psikopat anı aşığı Kemal'ini,
george perec'in "ücret artışı talebi..."ni düşündüm...
uyuşmalar vardı sanki -abartılmamak kaydıyla-.

sanırım en çok da iki sene önceki ben'i buldum içinde...
benzeyen, elbet emeklilik kısmı değil canım,
gelgitler yaşayan aklını örtüştürdüm kendiminkiyle...

işinin içine gömülmüş ve "yenilik" denen şeyi duyduğunda kanı donan,
alışmadığı şeyleri denemek bile istemeyen,
arzulayan ama dile getirmekten imtina eden,
konuştukça arzularının dineceğinden,
ele ayağa düşeceğinden korkan,
'hesap planı'nı bozan her yeni'nin, soluğunu tıkadığı bi muhasebeci adam...


başka bi gözle okusam; belki de kurgusu, anlatımı nedeniyle
bu kadar sırnaşmayacağım bu romanla,
varlı vakitsiz bi akranlık kurmayı denedim.

melankoli'yi işin içine fazla katmamasını,
karakterlere sırf rollerini oynatıp
romanda onlara yazarından azade yaşam şansı tanımamasını,
ortalıkta kalabalık yapmalarını istememesini,
onları ucundan azıcık gösterip
"görevin bitti" diyerek geri çekmesini,
anlatımda derinleşmemesini beğenmedim.

sonu pek bi polisiye kokuyor ama olsun...
sevdim.

bu aralar beğenmelerim ve silmelerim çok ani,
hatta kaypakça...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder