Ara

'Yüksek' milli duygu...

Oğuz Çetin, "Trabzon milli duyguları yüksek bir kent. Maçı orada yapacak olmaktan mutluyuz" demiş. Oğuz Hoca’nın, o ‘yüksek’ milli duygularla Trabzon’da neler olduğundan haberi olmayabilir. Kimse kusura bakmasın, milli duygular ve Trabzon sözcükleri yan yana geldiğinde, şehrin gençlerine o milli duygularla nelerin yaptırıldığını fazlasıyla gördük. Bu köşede yeteri kadar söz ettik onlardan. Ayrıca, öyle görünüyor ki bundan sonra grupta her maç çok zor olacak. Hazırlık maçında milli duyguları yardıma çağıran bir hoca, gruptaki kritik maçları Pelitlispor’un sahasında oynamayı düşünmez mi? Ehil olmak, kâmil olmak başka bir şey. Bunu Oğuz Hoca’ya nasıl anlatabiliriz? Sanırım imkânsız.



şenol güneş
Trabzon’dan laf açmışken, şehrin mahalli basınının, Fenerbahçe maçı sonrası en önemli malzemesi, Şenol Hoca’nın, Aykut Hoca’nın yanına giderek başarı dilemesiydi. Şenol Hoca’nın, Aykut Hoca’nın ‘ayağına gitmesini’ beğenmediler. Büyük bir hocaya sahip, Trabzonspor. Büyüklük, sportif başarı demek değildir. Bizim meşrebimizin Mourinho ve onun ‘yerli işbirlikçileri’ne itibar etmemesi, bu yüzdendir. Trabzon futbol basınında çakma Mourinho hasretiyle yanıp tutuşan sesler, ne yazık ki hiç de az değil.
Aynı basının bu haftaki sakızı da, Antalyaspor maçında hakemin üç puanlarını yediği yönündeki iddiaydı. Onlar da Trabzon üzerinde oynanan oyundan şikâyetçiler. Bu oyunlar hiç bitmez, zaten. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar, bizim liglerimizde birçok takım için de oynanır. O kirli emeller, hiç bitmez.

Ama kim ne derse bu haftanın en umut veren yayınevi sahibi adayı, tartışmasız Serdal Adalı’ydı. Serdal Adalı, Çukurovalı işadamı bir babanın işadamı oğlu. NATO müteahhidi, Beşiktaş Futbol Komitesi Başkanı. “Soyunma odasının kralını biz basarız” dedi. 240 gram kuşe kâğıda, şömiz kapak bir ‘Soyunma Odası’ kitabı. Para sıkıntısı yok nasıl olsa, basarlar harbiden de. Şöyle bol resimli, tanıklıklarla bezeli, okuyana “Ne lezzetli bir çalışma olmuş” dedirten cinsten bir kitap. Evet, bence de bir ilk olur.

Erkan Goloğlu, Radikal, 9 Şubat 2011.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder