Ara

Çinliler ABD Merkez Bankası’nı satın alırlar mı?


ABD Merkez Bankası (FED) para basmayı ve bilançosunu şişirmeyi sürdürüyor. Halen 2.4 trilyon dolar olan bilanço büyüklüğü son aldığı kararla 3 trilyon dolara ulaşacak.
Biraz şaka yollu olsa da piyasa, Çin’in elinde bulunan ve miktarı 2.6 trilyon dolara ulaşmış rezervleri ile FED’i ne zaman satın alacakları konusunu konuşuyor.
Böyle şey olur mu demeyin. Fed’in 600 milyar dolarlık ek tahvil alarak ekonomiyi canlandıracağını ve işsizliği önleyeceğini sandığı bir ortamda her şey olabilir.





GEÇİCİ RAHATLIK
ABD Merkez Bankası’nın ara seçimin hemen sonrasında aldığı bu karar Nasrettin Hoca’nın koyunların geçtiği yola dikenli tellerle çit kurup, onların atlarken bıraktıkları yünleri toplayarak kazak yapıp üşümekten kurtulma hikâyesine benziyor.
Harvard Üniversitesi profesörlerinden ve FED Başkanlığı için her zaman adı geçen Martin Feldstein, bu yolla tüketim harcamalarının milli gelire oranla sadece yüzde 0.25 puan yükseltilebileceğinin altını çiziyor. Konut kredilerinin maliyeti ise sadece yüzde 0.20 puan düşecek.
Feldstein, FED Başkanı Bernanke’nin hedeflediği düşük borçlanma faizi ve yükselen hisse senetleri fiyatlarıyla yaratılacak “servet etkisinin” bu denli zayıf sonuçlar doğuracağının altını çiziyor.
Ben de etkisi az ve geçici rahatlık yaratacak bu önlemlerin tünelin sonundaki ışığın görülmesini sağlayacağını sanmıyorum. ABD ekonomisindeki canlanma zaman alacak.
İşte bu aşamada Çinliler bir çılgınlık yapıp FED’i satın alma girişiminde bulunabilirler(!) Bu gerçekleşirse tek başına ekonomiyi rayına sokma görevini üstlenmiş ve fakat bunda başarı şansı az olan FED’i de kurtarmış olurlar.

BİZE ETKİSİ
Genel kural, parayı gereğinden fazla basarsanız kısa dönemde büyümeyi artırır, orta dönemde ise enflasyonu yükseltir. Hele bunu ABD gibi rezerv para basabilen bir ülke yaparsa sonuçları küresel çapta gözlenir.
ABD ekonomisi için birinci olasılığın biraz uzun zaman alacağını sanıyorum. Ancak enflasyon konusunda hiç şüphem yok. Orta dönemde karşımıza çıkacak en önemli sorun bu olacaktır.
Ayrıca doların bu kadar para basma sonucunda değer kaybetmesi de kaçınılmaz.
Bu oluşumlar Türkiye’yi kuşkusuz etkileyecektir.
1-Gelecek sıcak para hem risk oluşturacak hem de TL’nin değer kazanması sonucunu beraberinde getirecektir.
2-2011 yılı büyümesi beklenenden daha hızlı gerçekleşecektir.
3-Dolar, Euro’ya karşı değer yitirecektir.
4-Cari işlemler açığı giderek artacaktır.
5-Avrupa’ya ihracat yapanlar bir ölçüde de olsa mutlu olacaklardır.
6-Dolara bağlı uluslararası ticarete konu olan malların fiyatları artacak, bunun yansımaları bizim enflasyon verilerine yansıyacaktır.
7-Hisse senetleri piyasası canlılığını sürdürecektir.
8-Genel seçimler öncesi hükümet bir sorunla karşılaşmayacaktır. Sorunlar bundan sonraki hükümetin üzerine yığılacaktır.
Şimdilik durum bu.





Gazi Erçel, Habertürk, 5 Kasım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder